TÜKETİCİYİ DAHA ÜST DÜZEYDE KORUYAN DÜZENLEMELER YÜRÜRLÜĞE GİRDİ

Tüketicilerin daha ileri seviyede korunması amacıyla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Kat Mülkiyeti Kanunu’nda değişiklik öngören 7392 sayılı Kanun 01.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı.

14 Ekim 2022

TÜKETİCİYİ DAHA ÜST DÜZEYDE KORUYAN DÜZENLEMELER
YÜRÜRLÜĞE GİRDİ

 
Tüketicilerin daha ileri seviyede korunması amacıyla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Kat Mülkiyeti Kanunu’nda değişiklik öngören 7392 sayılı Kanun 01.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı.
 
Kanun’un devre tatile ilişkin düzenlemeleri yayımı tarihinde, diğer düzenlemeleri ise 01/10/2022 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Kanun ve ikincil düzenlemeler ile;
 

  • Taksitle satış sözleşmelerinde tüketicinin temerrüde düşmesi halinde tüketiciler lehine düzenleme yapılmıştır.
 
Taksitle satış sözleşmelerinde, tüketicilerin taksitlerini ödemede temerrüde düşmesi nedeni ile kalan borcun tamamının satıcı veya sağlayıcı tarafından talep edilebilmesine ilişkin olarak “kalan borç” üzerinden yapılan hesaplama kriteri, Türk Borçlar Kanununa da uyumlu olacak şekilde “sözleşmede yer alan bedel” olarak değiştirilmiştir.
 
Bu düzenlemeyle birlikte, tüketicilerin temerrüde düşmesi halinde tüm borcun talep edilebilmesi hususunda sözleşme bedelinin dikkate alınması sağlanarak ödeme güçlüğüne giren tüketicinin tüm borcunu ödemesinin daha geç talep edilmesi sağlanmıştır.
 
  • Tüketici kredisi borcunun tamamını on dört gün içinde ödeyen tüketiciler, bildirim aranmaksızın kanunun cayma hakkına ilişkin tanıdığı haklardan yararlanmaya başlayacaktır.
 
Tüketicilerin, tüketici kredisi sözleşmelerinde on dört gün içerisinde cayma haklarını kullanarak sadece krediden yararlanılan döneme ilişkin faizi ödeyerek kapatabilecekleri kredi borçlarında, bu cayma hakkının kullanılmaması nedeni ile faize ilave olarak ödedikleri ücret ve komisyonların maliyetine katlanmaları önlenecektir.
 
Cayma süresi içerisinde kredi borcunun tamamını erken ödeyen tüketicilerin cayma hakkını kullandıkları kabul edilecek ve tüketiciler, iadesi gerekli ücretleri geri alabileceklerdir.
 
  • Belirsiz süreli kredi sözleşmelerinde faiz oranının düşürülmesi halinde tüketiciler 30 gün beklemeden bu indirimden faydalanmaya başlayacaktır.
 
Kredi kartı veya kredili mevduat hesabı gibi belirsiz süreli kredi sözleşmelerinde yapılan faiz oranı indirimin uygulanabilmesi için otuz gün öncesinde bildirim yapılması şartı kaldırılarak akdi faiz oranının düşürülmesi durumunda da bu değişikliğin tüketiciye bildirildiği döneme ilişkin son ödeme tarihinden itibaren uygulanabilmesine imkan sağlanmıştır.
 
  • Tüketici kredilerinde ve konut kredilerinde kredi ile ilgili olmayan sigortalar ve yan finansal ürün ve hizmetler yasaklanmaktadır.
 
Bankaların sigortasız kredi seçeneğini de tüketiciye sunmak şartıyla,  kredi bağlantılı sigortayı da içeren bir teklifi tüketiciye sunabilmelerine olanak tanınarak, tüketicinin bu iki teklifi de kendi iradesi ile değerlendirmesi ve ister sigortalı ister sigortasız teklifi tercih edebilmesi sağlanmıştır.
 
Böylece farklı faiz oranlı kredi tekliflerinden indirimli olanın seçilebilmesi için kredi verenin şart koştuğu kredi bağlantılı sigortalar dışında tüketicinin ihtiyaç duymadığı ve yararlanmayacağı yan finansal ürün veya hizmetlerin alım şartı yasaklanarak kredi nedeni ile tüketicilerin katlandığı maliyetlerin azaltılmaktadır.
 
  • Ön ödemeli olarak tüketicilere satılan konutun azami teslim süresi kırk sekiz aya çıkarılırken, sözleşmede belirlenen teslim tarihine uyulması da zorunlu hale getirilmiştir.
 
  • Mesafeli sözleşmelerde aracı hizmet sağlayıcı konumunda olan platformlara ilk defa sorumluluk ve yükümlülükler getirilmektedir.
 
Tüketicilerin e-ticaret alışverişlerinde taraf olduğu mesafeli sözleşmelere ilişkin olarak aracı hizmet sağlayıcılara tüketicilerin bildirim ve taleplerini iletebilecekleri ve takip edebilecekleri kesintisiz bir sistemi kurma yükümlülüğü getirilmiştir.
 
Ayrıca aracı hizmet sağlayıcıların mesafeli sözleşmelerin bedel tahsilatına da aracılık etmeleri durumunda, bedel kendilerinde kaldığı sürece teslim veya ifa ile cayma hakkının kullanımında satıcı veya sağlayıcı ile birlikte tüketicilere karşı sorumlu oldukları düzenlenmiştir.
 
  • Tüketicilerin mağduriyet yaşadığı alanların başında gelen devre tatil sözleşmelerine ilişkin yapılan değişiklikler ile bu sektörde yaşanan tüketici sorunları azaltılacaktır.
 
Devre tatil sektörüne faaliyet gösteren şirketlerin uymak zorunda oldukları kurallar tüketici lehine olacak şekilde yeniden düzenlenmiştir. Ön ödemeli usulle devre mülk ve şahsi hakka konu devre tatil satışı yasaklanmakta ve bu tür satışlara ilişkin hükümler yürürlükten kaldırılarak tüketicilere sadece tamamen bitmiş ve işletilmeye hazır olan tesislerin satışının yapılması sağlanmaktadır.
 
Devre tatil satışının finansal kiralama yoluyla yapılması durumunda da devre tatil sözleşmelerine ilişkin Kanun hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. Tüketicilerin haklarının daha kapsamlı bir biçimde korunabilmesi amacıyla ayni hakka konu devre tatil sözleşmelerinin sadece Kat Mülkiyeti Kanununda belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde devre mülk sözleşmesi şeklinde kurulması zorunlu kılınmaktadır. Kooperatif veya ticaret şirketi ortaklığı ya da dernek veya vakıf üyeliği şeklinde devre tatil hakkı tanınamayacağı düzenlenmiştir.
 
 Ayrıca, paravan şirketler kurularak tüketicilerin mağdur edilmesinin engellenmesi amacıyla devre tatile konu mal üzerinde ayni hak sahibi olmayanlar devre mülk veya devre tatil satışı yapamayacakları hüküm altına alınmıştır.
 
Cayma süresi içinde tüketiciden ödeme veya borçlandırıcı belge alma yasağı devre mülk sözleşmelerini de kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Söz konusu yasağın ihlali halinde, tüketicilere ödemelerinin derhal iade edileceği ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgenin tüketici yönünden geçersiz olacağı düzenlenmektedir.
 
Tüketicilerin, şahsi hakka konu sözleşmelerde zamanla tesisinin eskimesi, hizmetlerin beklenen nitelikte sunulamaması, yüksek aidat ücretleri gibi sorunlar nedeniyle 99 yıla varan sözleşmeler nedeniyle sözleşmeleri feshedememeleri ve bu tesisler için her yıl yüksek aidat ücretleri ödemek zorunda oldukları göz önünde bulundurularak, şahsi hakka konu devre tatil sözleşmelerinde 10 yıllık azami süre sınırı getirilmiştir.
 
Bu düzenlemelere ek olarak, tüketicinin en az doksan gün öncesinden devre tatili kullanmayacağını sağlayıcıya bildirmesi durumunda, o dönem için herhangi bir isim altında bedel alınmayacağı düzenlenmiştir.
 
Ayrıca, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda öngörülen on beş günlük devre süresinin uzun bir süre olduğu ve dünya uygulamalarının genellikle yedi gün şeklinde olduğu dikkate alınarak bu Kanunda yer alan asgari süre yedi gün olarak değiştirilmiştir.
 
  • Sürdürülebilir tüketimi özendirmek ve tasarrufu teşvik ederek israfı önlemek amacıyla yenilenmiş ürünler ilk defa kanunla düzenleme altına alınmaktadır.
 
Cep telefonu gibi tüketicilerimizin sıklıkla değiştirdiği ve ithalatta önemli bir yer tutan ürünlerin Ticaret Bakanlığı tarafından yetkilendirilen Yenileme Merkezleri aracılığıyla donanım, yazılım veya fiziki özelliklerinde iyileştirme yapılarak en az bir yıl süre ile garantili olacak şekilde tüketicilere yeniden satılması sağlanacaktır.
 
Böylelikle hem tüketicilerimiz garantili ve güvenli ürünlere ulaşmış olacak hem de israfın önlenmesine ve yeşil dönüşüme büyük katkılar sağlanacaktır.
 
  • Sahte yetkili servis sorununa neşter vurulmakta ve satış sonrası hizmetler ile ilgili tüketicilere yeni haklar getirilmektedir.
 
Yetkili servis istasyonları dışında tüketicilere hizmet sunan özel servis istasyonlarının yetkili servis istasyonu algısı oluşturacak şekilde hizmet vermesinin önlenmesini teminen özel servis istasyonlarına servis fişi, tabela ve broşür gibi her türlü tanıtım ve faaliyetlerinde “özel servis” ibaresi kullanma zorunluluğu getirilmektedir.
 
Tüketicilerin doğru ve güncel yetkili servis istasyonu bilgilerine ulaşabilmeleri, herhangi bir aldatıcı uygulama nedeniyle mağdur olmamaları amacıyla üretici ve ithalatçılara, tüm yetkili servis istasyonlarına ilişkin bilgilerini Ticaret Bakanlığınca kurulan sisteme kaydetme zorunluluğu getirilmektedir.
 
Böylelikle tüketicilerimiz sahibi oldukları ürünler ile ilgili yetkili servis istasyonu bilgilerine Bakanlığımızın kurmuş olduğu sistem vasıtasıyla ulaşabilecek ve sahte servisler ile ilgili mağduriyetlerin önüne geçilecektir.
 
Garanti süresi tamamlandıktan sonra yedek parçanın temin edilememesi, servis istasyonunun bulunmaması gibi gerekçelerle satış sonrası hizmetin verilmemesi gibi durumların önüne geçilmesi amacıyla Ticaret Bakanlığınca belirlenen kullanım ömrü süresince tüketiciler, üretici ve ithalatçılardan zararlarının tazminini talep edebileceklerdir. 
 
  • Tüketici hakem heyetlerinin görev sınırı 30.000 TL’ye çıkarılarak daha fazla sayıda tüketicinin uyuşmazlığının hızlı ve masrafsız bir şekilde çözüme kavuşturulması sağlanacaktır.
 
6502 sayılı Kanun’un 1 Ekim itibarıyla yürürlüğe giren tüketici hakem heyetlerine ilişkin hükümleri ve yine anılan Kanun’la eş zamanlı olarak yürürlüğü öngörülen yeni Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği’nde yer alan düzenlemeler kapsamında; tüketicilerin tüketici hakem heyetlerinde yargı öncesi hak arama yolları genişletilmiş ve kolaylaştırılmıştır.
 
Tüketiciler için etkin ve masrafsız bir hak arama yolu olan Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru sınırı 15.430 TL’den 30.000 TL’ye çıkartılmıştır. Ayrıca, tüketicinin yerleşim yeri veya tüketici işleminin yapıldığı yerde karar veren tüketici hakem heyetinin bulunmaması halinde bu tüketicilerimizin herhangi bir hak kaybına uğramadan o yer kaymakamlıklarına başvuru yapılabilmesine imkan sağlanmaktadır.
 
İl tüketici hakem heyetlerinin il sınırları içinde, ilçe tüketici hakem heyetlerinin ise ilçe sınırları içinde yetkilerine devam etmelerinin yanı sıra il veya ilçe tüketici hakem heyetinden hangisine başvuru yapılabileceğini belirleyen ve bugüne kadar süregelen “parasal sınır” ayrımı ortadan kaldırılmış olduğundan tüketicilerin tercihlerine bağlı olarak başvuru yapabilecekleri yetki çevreleri genişletilmiştir.
 
Yapılan düzenlemelerle tüketici hakem heyetlerinin üye, raportör ve toplantı konularına ilişkin kurumsal alt yapısı iyileştirilmiş; heyetlerin yazışmalarının ve kararlarının görülen uyuşmazlığın tarafları veya vekillerine elektronik ortamda tebliğine olanak sağlayan teknik alt yapı diğer kurumlarla uyumlaştırılmış, bunun doğal sonucu olarak da hizmetin kalitesi ve devamlılığı anlamında olumlu adımlar atılmıştır.
 
Diğer bir düzenleme ise; tüketicilerin tüketici mahkemesine erişiminin kolaylaştırılması amacıyla tüketici hakem heyeti kararlarına karşı yapılacak itirazlarda, kararı veren tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki mahkemenin yanı sıra tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olması hususudur.
 
Bu düzenlemelere ek olarak, mevcut olduğu halde tüketici hakem heyetine sunulmayan bilgi veya belgenin sonradan tüketici mahkemesine sunulması nedeniyle hakem heyeti kararının iptali halinde tüketici aleyhine yargılama giderine ve vekâlet ücretine hükmedilmeyeceği düzenlenmektedir.
 
Tüketici hakem heyetlerinin inceleme süresi hızlandırılmış, altı aylık inceleme süresine ilave edilebilecek ek süre altı aydan üç aya indirilmiştir.
 
Tüketici hakem heyetine yapılacak başvuruda bulunması gereken zorunlu bilgilerde eksiklik ya da tutarsızlık bulunması durumunda, tüketici hakem heyeti tarafından başvurular hakkında ret kararı verilmeden önce yedi gün süre verilmek suretiyle başvuru sahibinden ek bilgi veya belge istenmesi zorunlu tutulmuştur.
 
Taraflardan her biri, kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde, ilk başvurusunda yer alan talepleriyle ilgili olarak tüketici hakem heyetince karar verilmeyen hususlarda, kararın tamamlanmasını isteyebileceğine ilişkin düzenleme getirilmiştir.
 
  • “Ceza hükümleri” başlıklı 77 nci maddede yapılan değişikliklerle, Kanuna aykırılık halleri için öngörülmüş bazı idari para cezaları, fiilin ağırlığı, failin kusuru ve ekonomik durumu dikkate alınarak ve orantılılık, ölçülülük ve caydırıcılık ilkeleri gözetilerek yeniden düzenlenmektedir.

 
6502 sayılı Kanunda yer alan cezalar tekrar gözden geçirilmiş ve cezaların uygulanabilir ve caydırıcı olmasını teminen gerekli değişiklikler yapılmıştır.  Maddede getirilen en önemli düzenlemelerden bir tanesi tüketicilerle ön ödemeli devre tatil sözleşmesi kuran veya kurulmasına aracılık edenler, hakkında üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası uygulanmasına yönelik düzenlemedir.
 
Dikkat çeken diğer bir düzenleme ise internet üzerinden yapılan tüketicileri aldatıcı ve mevzuata aykırı reklamlar hakkında Reklam Kuruluna erişimin engellenmesi kararı verme yetkisi tanınmıştır.
 
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.